21 Mayıs 1973 Pülümür doğumlu olan ve bölgeye has yönetmenliğini gerçekleştirdiği belgesellerle dikkat çeken Caner Canerik, 1996 yılından itibaren aktif olarak çeşitli ulusal tv kanallarının haber merkezlerinde muhabirlik yaptı. Ağırlıklı olarak “Türkiye Mozaiği” olarak nitelendirdiği etnik ve dinsel azınlıklara ilişkin görsel ve yazılı çalışmalarda bulundu. Çağdaş Gazeteciler Derneği üyeside olan yazar Caner Canerik istanbul’dan ayrılarak Pülümür’deki köyüne yerleşip üretimlerini köyünde doğayla iç içe bir ortamda sürdürüyor.
Yaptığı belgeseller ve kitapları ile adından sıkça söz ettiren Canerik, hazırladığı kitapları bölgede düzenlenen festivallerde kitapseverlerle buluşturuyor. Kitapların baskı masraflarını çıkarmak için köyünde doğal organik bal üretimide yapan Canerik, doğaya yaptığı farklı bir katkı ile ulusal basında yer aldı.
Yakın dönemde başta köyü ve çevresi olmak üzere kıraç olarak gördüğü arazide yanında taşıdığı meşe palamudu tohumlarını gelişi güzel kıraç araziye eken Canerik, ektiği tohumların ne aşamada olduğunu görmek için araziyi ziyaret ettiğinde meşe palamudu tohumlarının yeşerdiği ve boy verdiğini görünce bu durumu fotoğraflayıp sosyal medya sayfalarından paylaştı.
Doğaya katkısı sosyal medya takipçileri ve ulusal basın tarafından dikkat çeken Canerik’in bu katkısı ulusal basında; “Doğanın kucağında huzur bulan Caner Canerik, olgunlaşan meşe palamutlarını büyük bir özenle dalından topluyor. Zorlu bir çalışmanın ardından çantasına yerleştirdiği bu tohumlarla atıl ve kıraç arazilere doğru yola koyuluyor. Gittiği her noktada çapa yardımıyla küçük çukurlar açarak palamutları toprakla buluşturuyor ve geleceğin ormanlarına ilk adımı atıyor.
Canerik’in bu çabası sırasında doğanın cömert yüzü de ona eşlik ediyor; pek çok yaban hayvanını yakından gözlemleme fırsatı buluyor. Son olarak, Nazımiye ilçesinin yaklaşık 2 bin 500 metre yükseklikteki Düzgün Baba Dağı eteklerinde meşe palamudu ekimi gerçekleştiren Canerik, bölgenin doğasını yeniden canlandırmayı hedefliyor.” ifadeleri ile yer aldı.