Kişisel gelişim, başarı, motivasyon konularına meraklı pek çok insan ”sıfırdan zirveye” temalı filimler izleyerek, kitaplar okuyarak ilgi duydukları bu alanda ki hikayeleri yakından takip etmeyi severler.
Özellikle başarılı iş insanların hayat hikayeleri, işletme fakülteri başta olmak üzere satış - pazarlama eğitimlerinde de sıkça kullanılır.
Bu konulara uygun bir başarı hikayesini bende siz değerli takipçilerimizle paylaşmak istedim.
Bu yazıma konu olan isim İsmail Gül. Bazılarınız hemen tanıdı ve yazının içeriğini tahmin etti. Bundan eminim. Bazılarınızında kimdir bu İsmail Gül? sorularınızı hissettim.
İsmail Gül Erzincan’da terini aş etmiş bir emekçimiz.
Yokluk içinde köyde geçen bir çocukluk dönemi. Tarım ve hayvancılığın para etmemeye başladığı bir dönemde babasının da desteği ile köy hayatından uzaklaşıp Erzincan merkezde kendine has bir müşteri kitlesi olan bir çorbacıda iş hayatına başlayan İsmal ustanın hayat hikayesini kendi çapımda inceleyip sizlerle paylaşmaya çalıştım. Eksiklerim olabilir. Kendisini tanıyanlar illaki kendi kafalarında eklemeler yapmak isteyecektir ama bu hayat hikayesinin paylaşılması gerektiğini düşünüyorum.
Erzincan’da köylülerin takıldığı bazı bölgeler vardır. Buğday Meydanı başta olmak üzere deprem öncesi Aşağı Çarşı’da yine köylerden gelen insanların bir araya geldiği noktalardı. Gerçi köyler artık boşalmaya başladı, köylerde ki eski nüfus kalmadığı için köylerden şehir merkezine gelip ihtiyaçlarını gördükten sonra diğer köylerden gelen insanlarla bir araya gelip hoş sohbetlerin, alışverişlerin gerçekleştirildiği o güzel, o doğal ortamlarında sayıları maalesef her geçen gün düşüş göstermekte.
Böyle bir ortamda tabiri caizse gariban insanlara hizmet veren bir çorbacıda esnaflık öğrenmek, iş öğrenip bir meslek sahibi olmak için iş hayatına başlıyor hikayemizin kahramanı İsmail usta.
Lokanta sektöründe sıfırdan işe başlayanların ilk yaptığı iş nedir diye sorsam hepiniz bir ağızdan “bulaşıkçılık” diyecektir.
Evet İsmail usta da bu zorlu sürece, işin en zor basamağı olan bulaşıkçılıktan başladı. Bulaşıkçılık yaptı, sadece bulaşık yıkamakla kalmadı, lokantanın temizliğinde de yoğun mesailer verdi. Pes etmedi. Gerçi bu yolu kendisi seçmişti, pes etmeside yakışmazdı.
Erzincan’da lokanta, restaurant sektörünün en dibinden başlamış, para kazanmanın çok gerilerde kaldığı bir dönemde sırf iş öğrenmek, geleceğe yatırım yaparak kendisini geliştirmek adına başta ekonomik durumlar olmak üzere pek çok zorluğa göğüs germiş nadir insanlarımızdan biridir İsmail Gül.
Bu anlattığım hikayenin benzerini yaşayan pek çok emekçimiz var. Örnekler elbette çoğaltılabilir. İsmail Gül’ün yazımıza konu olması gerçekten hepinizin taktir edeceği bir durum.
Lokanta sekötürünün her kademesinde emek vererek, inişli çıkışlı yollardan geçerek Erzincan’da Erzincan’ın meşhur yaprak döneri ve bu dönerin satışının yapıldığı Erzincan Döner isminide taşıyan Erzincan Döner Restaurant’ın kurucu ortağı İsmail ustanın hikayesi bu.
Yukarıda aktarmaya çalıştığım zorlu süreçlerin ardından kendisi gibi işin mutfağında yoğrulmuş meslektaşlarını bir araya getirerek Erzincan’ın marka ismi Erzincan Döner’i kuran İsmail Usta ve arkadaşları Erzincan Döner’i Erzincan’da bir fabrika gibi işletiyorlar. Burda bir Maşallahınızı aldıktan sonra devam etmek isterim.
“Erzincan Döner” artık Erzincan’ın meşhur olmuş döneri ile özdeşleşmiş bir restaurantımızın ismi. Erzincan Döner’de an itibariyle 70’e yakın kişi çalışıyor.
Erzincan’a gelip döner yemek isteyenlerin ilk uğrak noktası Erzincan Döner. Restaurant’ın kurucu ortaklarında, bizzat işin içinde ki kişiler. Öyle sermaye koyup, ustalar çalıştırarak hizmet veren değil bizzat işin mutfağında yer alan ustaların bir araya gelerek kurduğu bir işletme.
Yine bu değerde, bu özelde Erzincanımızda pek çok işletmemiz var. Zamanı gelince o işletmelerimizi ve başarı hikayelerinide bu alanlarda sizlerle paylaşacağız elbette.
İsmail Usta’yı bu köşeme taşımamın ana konusuna gelirsek, İsmail Gül sıfırdan zirveye yürüdüğü bu süreçte Erzincan’da vergi rekortmeni oldu.
Yokluk içinde başladığı bir çorbacıdan, azimle, emekle, özveriyle kurduğu Erzincan Döner’de çalışanlarınında bu emeği görmesi, verilen özverinin farkında olması ve bu emeğe duyulan saygı ile işi sahiplenmeleri Erzincan Döner’i vergi rekortmenliğine taşıdı.
Sağlık alanında hizmet veren bir işletmemizin vergi rekotmenliğinde birinciliği aldığı listede ikinci sırada İsmail Gül - Erzincan Döner ismi beni gerçekten çok etkiledi.
Vergi kaçıranların zirve yaptığı, devletin bu kaçağı önlemek için her dönem farklı uygulama ve önlemler almaya çalıştığı bir dönemde bir çorbacıda bulaşıkçılık ile işe başlamış, eline, diline, beline sahip ol ilkesiyle hareket etmiş, hak yememiş, kazandıkça kazandırmış, kazandığı parayı memleketine ve ülkesine artı değer katarak resmen tırnakları ile tırmandığı bu zirvede bu başarısını vergi rekortmenliği ile taçlandırmış bir isimdir İsmail Gül.
Emek hırsızlığının örneklerine sizlerde şahit oluyorsunuz. Çalışanın maaşını düzenli ödemeyen mi dersin, 17 bin TL gibi bir asgari ücrete dahi göz koyup, elemanının hesabına yatırdığı 17 bin TL’nin 7 bin TL’sini geri alan, ama lafa gelince dürüstlük dersi veren emek hırsızlarına da şahit olduğumuz, kaçırdıkları vergilerle ülke ekonomisine akıl almaz boyutlarda zarar verenlerin yoğunluğunda böyle bir başarı gerçekten taktir edilecek bir durum.
Erzincan Döner işletmesinde bulaşıkçısından, kebapçısına, garsonundan temizlikçisine, lahmacuncusundan paket servisinde görev yapan kuryelerine ve başta İsmail Gül usta olmak üzere işletmenin kuruluşunda yer alan kıymetli ustalarımıza memleketimiz adına teşekkür ediyorum.