Ya şimdi bu lanet covid -19 yüzünden aylarca içeriye kapandık bir yere çıkamaz olduk ya; şu yasaklar kalksada bir an önce normal yaşantımıza dönsek, yeniden şunu yapsak bunu yapsak diye hep özlem duyduğumuz şeyler vardı ya...
Şimdilerde günlük yaşantımızda kısmen de olsa, sınırlıda olsa özlem duyduğumuz bazı şeyleri yapabiliyoruz ya...
Ben hemen; fitnes salonunun açılışını fırsat bilerek özlemlerim arasında geride kalan soğuk kış günlerinde şöyle sıcacık bir Sauna da yeniden uzanmak isteğimi ilk sıraya aldım.
Fitness ve Sauna ziyareti ile başladım. (dezenfekte- mesafe- maske- aşı şartlarına uygun şekilde)
Şimdi bazı arkadaşlarım gene çok uzun olmuş diyecek belki buraya kadar bile okumayacak ama asıl bundan sonrasını okumalarını öneririm...
Bant koşumu, ağırlık çalışmamı yaptıktan sonra Saunaya geçtim, oh hiç kimse yok. duştan sonra girdim uzandım tahta raflar üzerine, kum saatini ayarladım, havlumun birini yastık yaptım yatıyorum gözlerim kapalı...
Biraz sonra açılan kapı ve duştan gelen sesleri duyunca birilerinin geldiğini farkettim, uzandığım yerden biraz toparlanarak düzgün bir şekil aldım ve kapı açıldı...
-Hallo
Bende, hallo...
Havlulara bürünmüş iki bayan karşımdaki bankın üzerine havlularını açmadan oturdular. loş ışıkta gözaltından baktığımda beni süzdüklerini farkettim. Görüntümden Türk olamayacağıma inanmış olacaklarki Türkçe fısıldaşmaya başladılar. kum saatim çeyreğe inmiş fısıldamalarından Türk olduklarını anladığım bayanlar benden rahatsız olabilirler düşüncesi ile çıkmaya hazırlanıyordum ki;
“şu kel kafa gitsede rahat otursak” dedi birisi..
Hay Allah. şimdi hemen çıksam konuşmalarını anladığımı bilecekler ayıp olacak. En iyisi anlamamış görünerek konumumu daha düzgün hale getirerek, kum saatimin dolmasını beklemem gerektiğine karar verdim.
Hemen kalkıp gitsem anlayacaklar, aslında sadece ‘kel’ kafa dediler önemli değil...
Ben hareketsiz yatıyorum, yüzümü gözümü ovuyorum, bunlar arada şikayetlerini anlatıyorlar birbirlerine, doktorun sauna tavsiye ettiğini anlatıyor biri ötekine kısık sesle falan.
Kum saatindeki beyazlık azalmış kalkmaya hazırlanıyorum bu sefer daha genç olan; “adam yapıştı kaldı gavur bir gitse uzanacağım” diyor...
Eyvah eyvah, kelliği kabul ettik şimdide ‘gavur’!
Neyse söylesinler bizim toplumun değişmez ön yargısı diyorum boş ver diyorum...
Ama sıcak arttıkça bayanların uzanmak arzusu arttıkça daha beter laflar duyacağımda kesin...
Nitekim; “ ay pis köpek gitmiyor yaaa” diyerek uzanıyor genç olanı...
pis köpeklik çok ağır geldi!
Şimdi artık;
Bunlara bir şey söylemek gerekir diye geçiyor aklımdan...
Siz herkese açık bir günde (yalnız bayanlar için sauna günleri var) saunaya geliyorsanız durduk yerde hiç bir suçu olmayan birine hakaretler yağdıramazsınız! demek geçiyor içimden ama diyemiyorum.
Sonra biri; Gavurun kum saati doldu gidecek diyor...
Hemen saate baksam gene olmayacak, yüze kadar saydım çıktım...
Çıkarken gayet sakin,
Cihao dedim...
Arkamdan İtalyan’mış dediklerini duydum...
O kadar özlemle beklediğim sauna ziyaretim; yalnız saç özürlü olduğumu yeniden öğrenmiş olmamla kalmadı başka yakıştırmalara da maruz kalmamla sona erdi...
Buraya kadar okuduysanız tebrik edilmeyi hakettiniz...
Kemal Yanar - Almanya